Acil servisler, hızlı müdahale gerektiren, yoğun ve stresli ortamlardır. Ne yazık ki, her hastayı kurtarmak mümkün olmayabilir ve bir çok kere, ölen hasta yakınlarına ölüm haberini vermek zorunda kalabiliriz. Ölüm haberi alma, hasta yakınları için büyük bir travma olduğu kadar, sağlık çalışanları için de zorlayıcı bir durumdur.
Ölüm haberi verme esnasında sanki hastanın katili hekim ya da sağlık personeliymiş gibi, tepkiler verilmektedir. Bu da işimizi yapan bizleri ölüm durumunda bir kaç adım geriye götürmektedir. Yine de ölüm haberini verirken doğru yaklaşım sergilemek hem hasta yakınlarının süreci daha sağlıklı atlatmasına hem de sağlık çalışanlarının mesleki tükenmişlik yaşamamasına yardımcı olabilir.
Bu konuda düşünülmesi gereken şeylerden biri ki bence en önemlisi hasta acile geldiğinde hastanın durumu hakkında hasta yakınlarına, mutlaka ve mutlaka bilgi verilmelidir. Hasta yakınlarıyla ölüm haberi öncesi durumunu anlatan bilgiler, bir çok şiddet olaylarının önlenmesinde etkili olacaktır.
Ölüm Haberini Vermeden Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Uygun Bir Ortam Seçin: Ölüm haberini vermek için mümkünse sessiz ve özel bir alan tercih edilmelidir. Acil servisin yoğun ortamında, hasta yakınlarının mahremiyetine saygı gösterilmelidir.
Ön Bilgi Verin: Hasta yakınlarına, durumu aniden söylemek yerine, öncelikle hastanın durumu hakkında kısa bir bilgilendirme yapılabilir. “Maalesef hastanızın durumu çok kritikti ve tüm müdahalelere rağmen…” gibi bir giriş yapılabilir. Hasta acile getirildiğinde durumu zaten çok kritikti ve tıbbi ekip hemen gerekli müdahalelere başladı. Ancak tüm çabalara rağmen hastanın hayatını kurtarmak mümkün olmadı.
Dürüst ve Net Olun: Ölüm haberini verirken dolaylı ifadelerden kaçınmak gerekir. “Başınız sağ olsun, hastanızı kaybettik.” gibi doğrudan ama yumuşak bir dil kullanmak önemlidir.
Empati Kurun: Hasta yakınlarının duygularını anlamaya çalışmak ve onlara destekleyici bir yaklaşım sergilemek gereklidir. “Bu durumun sizin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.” gibi ifadelerle empati gösterilebilir.
Beden Dilinizi ve Ses Tonunuzu Ayarlayın: Göz teması kurmak, hafifçe eğilerek konuşmak ve yavaş, sakin bir ses tonu kullanmak, hastanın yakınları için süreci bir nebze olsun kolaylaştıracaktır.
Sabırlı Olun ve Tepkilere Hazırlıklı Olun: Hasta yakınları şok, inkâr, öfke veya yoğun üzüntü gibi farklı tepkiler verebilir. Sabırlı olmak ve duygusal tepkilere anlayışla yaklaşmak önemlidir.
Sorulara Cevap Verin: Hasta yakınları ölüm sebebini, yapılan müdahaleleri ve hastalarının son anlarını bilmek isteyebilirler. Onların sorularına sabırla ve açık bir şekilde cevap vermek güven duygusu oluşturacaktır.
Psikolojik Destek Önerin: Eğer hasta yakınları aşırı derecede yıkılmış görünüyorsa, hastanenin psikososyal destek birimine yönlendirme yapılabilir. Gerekirse hastane güvenliği veya sosyal hizmet birimi bilgilendirilebilir.
Yanlarında Kalın: Ölüm haberini verdikten hemen sonra hasta yakınlarını yalnız bırakmamak önemlidir. Kısa bir süre de olsa yanında kalıp destek olmak, onların süreci daha sağlıklı atlatmasına yardımcı olabilir.
Kendi Duygularınıza da Dikkat Edin: Sürekli ölüm haberleri vermek, sağlık çalışanlarında tükenmişlik sendromuna yol açabilir. Bu nedenle, meslektaşlarınızla duygularınızı paylaşmak ve gerektiğinde psikolojik destek almak önemlidir.
Ölüm haberini vermek, sağlık çalışanları için en zor görevlerden biridir. Ancak uygun bir yaklaşım sergilendiğinde, hem kendimiz hem de hasta yakınlarının travmayı daha sağlıklı bir şekilde atlatmasına yardımcı olunabilir. Empati, sabır ve doğru iletişim teknikleri ile bu sürecin daha insancıl ve destekleyici bir şekilde yönetilmesi mümkündür.
Ahmet YILMAZ
YAZARSite Kurucusu. Maceraperest acil tıpçı